dünyanın en güzel hissi

benim için; soğuktan götün dona dona geldiğin evde yorgana sarılıp o tatlı sıcaklıkla uyumak. not: sevilmek yazan ibnedir

(bkz: sevişmek)

(bkz: sevilmek) not: ibneyim.

tartıya çıktığında kilo verdiğini görmek.

abimin 1 yaşında ki kızının beni görünce paytak paytak yürüyüp bana sarılması ve eliyle pış pış yapması :) edit: imla

tanımadığın bir ortamda tanıdık birinin çıkması

"sen benim supermanimsin" diyip sarılan sevgilidir yaşanabilecek en güzel duygu bence budur

6 aylık yeğenimin küçücük kollarıyla bana sarılmak isteyişi. beni kendince her yerimi salya yaparak öpüşü. sonra gülüşü. en güzel hissin kızım sen.

sevilen insandan, "sen benim en büyük şansımsın." cümlesini duymak.

banyodan sonra göte giyilen temiz donun verdiği his. bence muazzam.

ona sarılırken yüzümü boynuna gömüp bütün kokunu içime çekmek :))

kollarımın arasında mışıl mışıl uyuduğu andaki hislerim,muhteşem bir detay ve ben o detaya sahibim,benim o. ya çok muazzam.

ufak saçma bir sakarlık yaptığında veya komik duruma düştuğünde küs olduğun arkadaşınla/sevgilinle o an gözgöze gelmek. betimleme: yolda giderken taşa vurayım derken kaydın, içinden kendine gülüyorsun. kimse görmeden toparlanmaya çalışıyorsun. başını bir kaldırıyorsun, arkadaşınla gözgöze geliyorsun. o an ikiniz de gülüyorsunuz tabi. sonra ciddi olmaya çalışıyorsun. ne küslük kalıyor ne bişey.

sımsıkı sarıldığında yaşadığım his

uzun bir süre tutulduktan sonra yapılan o uzun işeme bence.

bosaldikdan sonra işemek ve gözden akan yaş

sevdigin kişiden gelen mesaj tabi bu ayrilik mesaji felan deil his olarak en fazla bunu hayal edebiliyorum daha otesini dusunemiyorum bile o kadar yani

en sevdiginin dizinin yeni bölümünün başlama anıdır merakla beklersin ya hani

övülmek

sevdiğimin dizlerine yatıp saçlarımı okşadığı anki his. huzur,mutluluk,sevgi,masumiyet hepsi var.

küçük kuzenlerimin sakallarımla oynayıp huylanınca gülmesi. hepsine canım feda ya

çok sıkışmışken işemek

sıçmak

dedemin dizlerinde uyuya kaldigim o an

manchester city'sin pes13'te ve forvetin agüero üçgene basmıssın...

karşındakinin sana değer vermesi

pazar sabahı kızartma kokusuna uyanmak

ister zengin ol ister fukara her yemekten sonra yak bi cuara yemekten sonra icilen sigara :)

2 yaşındaki kardeşimin beni görünce kollarını açıp bana koşup sıkıca sarılması

ya sevdiğin kişiyle ilk temasın olur ya böyle midende bir yanma, hücrelerinin kıpır kıpır olması, düşününce bile insanı fena yapıyor ya

klozete oturdugunda telefonunun sarjı %50 ve üzeri olması. (bkz: stalk is coming)

çişini tutuyon tutuyon sonra bi yapıyon işte o histir. ben güzel hiç bir şey yaşamamışım aq onu anladım

ayakta işerken son damlalarla birlikte gelen vibratör misali titreme işte ohhhhh

annenin dizinde yatmak. he o sıra senin saçlarını okşayacak bi de

şu an için açık ara abla olmaktır.. dünyanın en güzel duygusuydu benim için. küçücük, ufacık sana abla diyecek, senin korumana ihtiyacı olacak, seni kendine örnek alacak... herhangi bir sıkıntısında ilk sana koşacak.. böyle düşünmüştüm ilk kız kardeşim olduğunda.. yaş aralığımız fazla olduğu için çok kavga ettik hala da ediyoruz ara sıra.. ama onun canını acıtacak ona gram üzecek şeyde herkes karşısında beni bulur sözlük.. kendi canım kendi kanım annesiyim gibi hissediyorum bazen kavga edersin ama kıyamazsın yine ona bir şey olmasına.. ayrıca başımızdan geçen bir olayı anlatayım : bir kaç sene önce aynı okuldaydık kız kardeşimle bir teneffüs ağlayarak yanıma geldi ama nasıl iç çekerek ağlıyor. öğretmen bir şey yaptıysa ona bile karşı çıkıcam neyse sordum diye. arkadaşı kolunu baştan sonra cırmış kolu kanıyor.. sözlük hatırladığım tek şey kız kardeşimin sınıfının kapısının önünde kız kardeşimi ağlatan kıza "onu bir daha ağlatırsan seni pişman ederim o benim canım" demem.. sonra hocası girdi araya kozmik bu sana hiç yakışmadı falan dedi.. tabi ben sinirle gözüm dönmüş bir şekilde "kardeşim ağlarken nerdeydiniz siz koruyamacaksınız ben kendi kardeşimi korurum" dedim.. hocanın bir şey demesine fırsat vermeden kardeşimi aldım gittim.. sonraki işler ailenin okula gelmesi bla bla bla işte..

o'nun omzuna yatıp dünyayı 2 kişilik düşünmek

sevdiğinin sana bakan ışıl ışıl gözlerine bakıp aynı şekilde kendini onun gözlerinden yansıyan kendi gözlerini görmektir.

çocukları güldürmektir galiba en güzel his onlar gülünce sizinde yüzünüz gülüyor zaten hasta oluyolar enerjılerı kalmıyor sankı senın enerjın bıtıyormus gıbı oluyor daha baba olmadım bılmıyorum nasıl bı duygu belkıde dunyanın en guzel duygusudur. küçük bir kardesım var benım benden 20 yas küçük iki yaşında ıkı gune bir görüntülü konusuruz kardesımı görmek için o sılah sıkar ben vurulma taklıdı yaparım bugun atesi çıkmış halı yok vurmıcam dıyo yuzu gülmüyor. neyse bı kaç soytarılık yapıp en son yuzunu güldürdüm galıba son zamanlardakı en iyi histi

annenle uzandığında onun nefes alış verişiyle seninkini uydurmak:)

sabah uyandığında aldığımız ilk nefes sigara dumanı yerine onub kokusu olması

son dakika golü ile gelen kupon

bir türlü ismini hatırlayamadığın şeyin pat diye aklına gelmesi

biri tarafından ölümüne sevildiğini bilmek

uzun bir günün ardından evinde uzunca ve rahatça, bir güzel, ses çıkara çıkara, sertçe böyle fırlatırcasına sıçmak

artık yaşama sevinci diyebiliriz sanırım. sürpriz kupon gibi bir şey oldu sonuçta.

yorucu bir günün ardomdam duş alıp sonrasında güzel bir uyku

anne ile uyumak.. uyurken yuregindeki sefkati hissetmek,nefes alip vermeni ona gore ayarlamak...

doğa ile başbaşa kalmak.çatırdayan ateş, dereden gelen hafif su sesi, bol oksijen gözünüzün alabildiği kadar yıldız ve bastıran hafif uyku

seri artılanmak.

kesinlikle sevilmektir ve bunu iliklerine kadar hissetmektir.